Gingivitis; diş eti dokusunun birçok farklı nedene bağlı olarak şişme, kızarıklık ya da kanama eğilimli sertleşmesi anlamına gelen rahatsızlık olarak karşınıza çıkar. Gingivitis oluşumuna neden olan temel nedenler arasında; dişi fırçalama kaynaklı zedelenmeler, dişte plak birikmesi ve yanlış diş ipi kullanımı sayılabilir. Diş eti hassasiyeti gösterdiği bu rahatsızlığın durumu, eğer gerekli olan tedavi ve önlemler alınmazsa farklı deformasyonlara sebep olabilir.
Ağız içi sağlığı; hem yaşam konforunu, hem beden sağlığını hem de işlevsel ihtiyaçları çok yakından ilgilendiren bir konudur. Diş ve diş eti hastalıkları kapsamında bu sağlık sorunu birden bire ortaya çıkmaz. Her bir yıpranmanın, yapısal bozukluğun ve kronik hastalığın bir başlangıç ve gelişim evresi bulunur. Ağız içi sorunlarında aynı süreç yaşandığı için, başlangıç evresinde erken müdahale edilmesi sorunlar ilerlemeden durdurulmasına neden olur.
Gingivitis (diş eti iltihabı), ağız içerisinde işlevsel olarak kayıplara ve acıya neden olabildiği gibi, bir uzman müdahalesi gerektiren başka hastalıklara da neden olabilir. Bu yüzden gereken önlemleri alarak, diş eti iltihabının hafifletilmesi ve yok edilmesi için gereken her türlü önlem alınarak, diş eti iltihabının hafifletilmesi ve yok edilmesi sağlanmalıdır. İltihabın ilerlediği durumlarda ise dişlerin arasında küçük cepler meydana gelebilir. Bu ceplerden kaynaklı diş sağlığı uzun vadede tehlikeye girebilir.
Periodont; diş ve diş eti sağlığı açısından tehlikeli durumlar arasında yer alır. Dişi çevreleyen diş dokusunun, diş eti ile beraber iltihaplanması demek olan bu hastalık, gingivitise yerinde ve zamanında müdahale edilmediği takdirde gelişerek büyüyebilir. Bu yüzden gingivitis, ilk fark edildiği andan itibaren ciddiye alınması gereken hafif belirtili hastalıklardan biridir.
İnsanların ağrı ve acı oranı bakımından hafif atlattığı gingivitis, bu özelliğinden kaynaklı çoğu durumda kendiliğinden geçmesi beklenen bir iltihap çeşididir. Ancak bu hafife alma eğilimi, çoğu durumda diş ve diş eti hastalıklarının gelişmesine zemin oluşturur. Gingivitis varlığı fark edildikten sonra, hastaların hiç vakit kaybetmeden alanında uzman bir diş hekimine başvurması ve bu konuda önlem alması gerekir.
Diş eti iltihabı (gingivitis); diş eti kenarında şişkinlik, yuvarlaklaşma, dişin formunda bozukluk ve diş renginde kırmızı ve mor görünümde bir renk değişimi yaşanması ile fark edilir. Ayrıca bu iltihaplanma durumunda ağız kokusu ve ağız içerisinde yoğun şekilde kanama meydana gelir. Diş eti iltihabı tedavi edilmediği takdirde dişi destekleyen tüm dokunun etkilenmesine ve ilerlediği durumlarda kemikte etkilenmeye neden olur.
Başlangıç düzeyinde bir iltihaplanma söz konusu ise ilk olarak diş taşı temizliği yapılır. Yani diş yüzeyinde var olan plak tabakası temizlenir. Ancak daha derin bir plak oluşumu varsa daha derin bir diş temizliği olan küretaj tedavisi uygulanır.
Eğer iltihaplanmanın şiddeti artıyorsa, o zaman cerrahi tedavi uygulanması gerekir. Cerrahi müdahale diş eti açılarak titiz bir şekilde temizlenir. Hastada eğer bir doku kaybı yaşandıysa, bunun tedavisi için doku kaybı giderici malzemelerden yardım alınarak bir tedavi uygulanır.
Diş ve diş eti sağlığının ileri seviyede ve diş kaybına sebep olabilecek hastalıkları; gingivitis gibi daha küçük çaplı iltihaplanmalarla kendini göstermeye başlayabilir. Bu durumun etki alanı ve hissiyat oranı daha düşük olsa bile, gingivitis bulunan diş etlerinin yarattığı etki aslında sanılandan daha fazlasıdır. Bu yüzden iltihap daha fazla yayılmadan ve diş dokusunu koruyan yapıya zarar vermeden önce diş eti iltihaplanmasının önüne geçmek gerekir.
Gingivitis gelişimi gösteren diş etlerinin ve ağız içi yapısının, hastalarda neden olduğu belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
Gingivitis belirtisi gösteren kişilerin diş etlerinde, diş çevresinde bir yayılma eğilimi söz konusu olabilir. Özellikle süreç içerisinde iltihaplı kısma yapılan bir baskı, keskin ve sert hatlı yiyecekleri tüketmek ve ağız içi hijyenine önem verilmemesi gibi durumlarda daha yaygın bir yaylım oluşturabilir. Diş eti iltihaplanmalarında, gingivitis bölgesi topaklanmış ve sert bir görünüme sahiptir. Bazı türlerde ise dokunduğunda hissizlik, aşırı hassasiyet ya da acı görülebilir.
Diş eti bakımı, aslında diş sağlığı ile doğru orantılı şekilde sonuçların ortaya çıkmasına neden olur. Bu yüzden ağız içi hijyenine ve diş eti bakımına özen gösterildiği durumlarda, diş sağlığı olumsuz anlamda etkilenebilir. Gingivitis gelişen diş etlerinde gereken tedavi sürecinin düzenli şekilde uygulanmaması, sürekli tekrar eden deformasyonlar ve diş dokusunun iltihaplanmasına sebep olan evirilmeler ve sürecin sonunda diş kaybına dayanan sorunlar yaşatabilir. Hafif ve geçici özellikli bir iltihap gibi görünen gingivitis için, bir sonraki evre oluşmadan hemen tıbbi önlemlerin alınması son derece önemlidir.
Diş eti ile diş arasında oluşan mesafe, gözle görülen bir mesafeye oranla çok daha fazladır. Diş etleri, dişlere arada daha küçük cepler kalacak şekilde tutulmaktadır. Bu durum ise arada mikro boşluklara yiyecek artıklarının ve plakların yerleşmesine bir zemin oluşturur. Zaman içerisinde temizlenmeyen diş ve diş eti arasındaki boşlukta biriken bu artıklar, değişim göstererek çürümeye başlar. Bu çürüme ise uzun süre hijyen sağlanamaması durumunda tartar ismi verilen yapının daha fazla kalın hale getirmesine yardımcı olur.
Tartarların daha fazla çoğaldığı ve sertleşerek diş etini sıkıştırdığı durumlarda, bu diş eti zaman içerisinde deforme olarak iltihaplanır. Bu durumun önüne geçmenin en etkili yöntemlerinden biri de günde en az 2 defa dişlerin ve dilin daha kapsamlı şekilde fırçalanmasıdır. Fırçalama sonrasında diş ipi kullanımı; diş ve diş eti arasında fırçaların ulaşmasının çok zor olduğu tartarların temizlenmesini sağlamaktadır.
Diş sağlığı ve diş eti bakımı söz konusu olduğunda, düzenli olarak kontrol tüm alışkanlıklardan daha fazla fayda sağlar. İnsanların büyük bir çoğunluğu, diş eti iltihaplanmaları ileri seviyeye varmadan önce bir diş hekimi desteği almadığı için, diş kayıplarına varan süreçler yaşar. Oysa diş eti ve diş sağlığı açısından iltihaplanma gerçekleşmeden önce düzenli olarak kontrol sağlanması gingivitis benzeri sağlık sorunlarının oluşmasının önüne geçebilir.
Diş ipi ve fırçalama işlemlerinde daha dikkatli olması gerekir. Çünkü bilinçsiz kullanımdan kaynaklı diş ipi ve fırça diş etinin zarar görmesine ve iltihaplanmasına neden olabilir. Ağız içi bakımı söz konusu olduğunda, her zaman düzenli olarak diş hekimi kontrolüne gidilmesi diş eti iltihaplanmalarının önüne geçmek adına atılabilecek en önemli adımdır. Diş eti ve diş sağlığının düzenli olarak takip edilmesi ile iltihaplı olan bölgelerin tespiti sonrasında gingivitis ilerlemeden durdurulabilir.
Birçok farklı diş eti hastalığında olduğu gibi gingivitis söz konusu olduğunda, erken teşhis son derece önemlidir. Diş eti sağlığının geri kazanılması, mevcutta bulunan iltihaplı bölgenin temizlenmesi ve sürecin daha başarılı şekilde atlatılması için düzenli kontrol ya da erken dönemde diş hekimine başvurulması önemli bir konudur.
Dentaliva olarak diş ve diş eti sağlığının korunması, iltihaplanmalara yönelik tedavi ve diş hastalıklarının önlenmesi hizmetlerine ev sahipliği yapan bir kliniktir.
Buna bağlı olarak gingivitis hastalığının; ilk-orta ve ileri evreleri için müdahale planları dahilinde alanında uzman ekibi ile hizmet veren Dentaliva, tıbbi teknolojiler aracılığı ile özel diş hekimi platformlarıyla, ağız ve diş sağlığı alanlarında başarılı çalışmalarını sürdürmeye devam eder. Kliniğimizin sunduğu diş eti iltihaplanmalarının önlemeye yönelik koruyucu tedavilerle hastalığın oluşumunun önüne geçmek mümkündür. Dentaliva kalitesini yaşamak için kliniğimizi ziyaret edebilir ve güven odaklı çalışma sistemi ile ağız ve diş sağlığınız için en doğru adımı atabilirsiniz.